Mustafa Sandal amansız hastalığını ilk defa açıkladı
Mustafa Sandal, katıldığı bir televizyon programında yıllardır yaşadığı ancak daha önce paylaşmadığı bir sağlık sorununu ilk kez açıkladı. Ünlü sanatçı, saç koparma hastalığı olarak bilinen trikotillomani ile mücadelesini samimi bir şekilde anlatarak, hem kişisel mücadelesine ışık tuttu hem de psikolojik hastalıklar konusunda farkındalık yarattı.

Türkiye'nin sevilen sanatçılarından Mustafa Sandal, yalnızca müzik kariyeriyle değil, samimi açıklamalarıyla da gündemde kalmayı başarıyor. Bu kez yeni bir albüm ya da konser haberi değil; hayatında uzun süredir mücadele ettiği ancak daha önce kamuoyuyla paylaşmadığı bir sağlık sorunuyla gündeme geldi. 55 yaşındaki sanatçı, konuk olduğu bir televizyon programında saç koparma hastalığı olarak bilinen “trikotillomani”yi yıllardır yaşadığını ilk kez açıkladı.
“Düşünürken elim saçıma giderdi”
Sandal, katıldığı “Hadi Anlat” programında yaptığı açıklamada, bu rahatsızlığı uzun yıllar fark etmeden yaşadığını belirtti. “Düşünürken parmağımı kafamda gezdirip, bir anda oradaki saçımı koparıyordum” diyerek yaşadığı durumun fark edilmesiyle birlikte ailesinden büyük destek aldığını vurguladı. Özellikle eşi Melis ve annesinin bu süreçte yanında olduğunu, “Elim saçıma gittiği anda hemen ‘Ne oldu, ne düşünüyorsun?’ diye sorarlardı” sözleriyle ifade etti.
Trikotillomani nedir?
Trikotillomani, kişinin kendi saçını çekme davranışıyla karakterize edilen psikolojik bir rahatsızlık. Genellikle stres, kaygı ve duygusal baskı gibi durumlar bu davranışı tetikler. Farkında olmadan gerçekleşen bu eylem, zamanla alışkanlık haline gelebilir ve kişide hem fiziksel hem de psikolojik olumsuzluklara yol açabilir. Klinik Psikolog Dr. Elif Yaman, “Birey saç kopardığını genellikle fark etmez, ancak saç dökülmeleri estetik kaygı yaratarak daha büyük bir psikolojik yük oluşturabilir” diyerek tedavide bilişsel davranışçı terapilerin etkili olduğunu ifade ediyor.
Toplumsal farkındalık için değerli bir adım
Mustafa Sandal’ın yaşadığı bu rahatsızlığı kamuoyuyla paylaşması, psikolojik hastalıklar konusundaki farkındalık açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Toplumda sıkça göz ardı edilen veya tabu olarak görülen ruhsal problemler, kamuya mal olmuş kişilerin açıklamaları sayesinde daha görünür hale geliyor.
Bu samimi itiraf, sadece bir sanatçının kişisel hikâyesi olmanın ötesine geçerek, izleyicilere psikolojik dayanıklılık, açık iletişim ve iyileşme sürecinin önemini de hatırlatıyor. Mustafa Sandal’ın yaşadığı süreci olduğu gibi anlatması, onu hayranlarının gözünde sadece sahnelerin yıldızı değil, aynı zamanda yaşamla mücadele eden bir birey olarak da öne çıkarıyor.