AGS Sonuçlarına Göre Öğretmen Ataması Ne Zaman Yapılacak?

AGS ve ÖABT sonuçları 13 Ağustos 2025'te açıklanacak. Öğretmen atamaları ise bu puanlara göre belirlenecek ve adaylar 1 Eylül 2025’te Milli Eğitim Akademilerinde 14 aylık eğitime başlayacak. Göreve başlama süreci 2026’da gerçekleşecek.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu yıl ilk kez uyguladığı AGS (Akademiye Giriş Sınavı) sonrası öğretmen atamalarının nasıl ve ne zaman yapılacağı merak konusu oldu. KPSS'nin yerine gelen bu yeni sistemle birlikte 2025 yılı itibarıyla öğretmenlik atamaları yepyeni bir süreçle yürütülüyor.

KPSS Yerine AGS Dönemi Başladı

Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmen alım sürecinde önemli bir değişikliğe giderek KPSS sistemine son verdi. Artık öğretmen adayları, AGS ve ÖABT (Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi) sınavlarına girerek bu iki sınavdan alınan puanların ortalamasıyla değerlendirilecek. Bu puan, "atamaya esas puan" olarak tanımlanıyor.

AGS ve ÖABT Sonuçları Ne Zaman Açıklanacak?

2025 yılı AGS ve ÖABT sonuçlarının 13 Ağustos tarihinde açıklanması planlanıyor. Bu tarihte adaylar, sınav sonuçlarını öğrenebilecek ve atama süreci için bir adım daha yaklaşmış olacak. Ancak sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından öğretmenlerin hemen göreve başlaması söz konusu değil.

Milli Eğitim Akademileri 1 Eylül’de Açılıyor

10 bin öğretmen adayının görevden önce eğitim alacağı Milli Eğitim Akademileri, 1 Eylül 2025 tarihinde faaliyetlerine başlıyor. Bu tarihten itibaren öğretmen adayları, akademilerde yoğunlaştırılmış bir eğitim sürecine alınacak.

Eğitim Süresi: 14 Ay

Milli Eğitim Akademilerinde verilecek eğitim süresi 14 ay olarak belirlendi. Bu eğitim süreci, öğretmenlerin mesleki, pedagojik ve uygulamalı olarak daha donanımlı hale gelmelerini amaçlıyor. Dolayısıyla adaylar, en erken 2026 yılı başlarında görevlerine fiilen başlayabilecek.

Atama Süreci Artık Daha Sistematik

Yeni sistemle birlikte öğretmen atama süreci daha uzun vadeli ancak daha kapsamlı bir yapıya büründü. AGS ve ÖABT sonuçlarına göre oluşacak atama puanı ile adaylar, yalnızca bilgi değil; aynı zamanda uygulama becerilerini de geliştirecekleri bir akademik süreçten geçerek göreve başlayacaklar. Bu durum, Türkiye’de öğretmen niteliğinin artırılması açısından önemli bir reform olarak görülüyor.